İZMİR’in Bornova ilçesindeki kazı çalışmalarının sürdüğü Yassıtepe Höyüğü’nde, 5 bin yıl öncesine ait Anadolu’nun en eski incir çekirdekleri bulundu. Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, “İncire ilişkin böyle bir örneğin Yassıtepe’den çıkmış olması, İzmir açısından önemli. İzmir, incir ve üzümüyle ticaretiyle bilinen bir kent. Yassıtepe bize bu önemli bulguları sundu” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi ve Ege Üniversitesi’nin desteğiyle Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerinde yürütülen kazılarda yeni sezon çalışmaları sürüyor. Tarihi 8 bin 500 yıl öncesine kadar uzanan kentteki binlerce yıl öncesine ait çipura, deniz kestanesi, istiridye ve midye gibi birçok kalıntıdan, ilk İzmirlilerin de bugünün kent sakinleri gibi başta midye olmak üzere deniz ürünlerini tükettiği tespit edildi. Yassıtepe Höyüğü’nde yapılan kazı çalışmalarında, 5 bin yıl öncesine ait Anadolu’nun ilk incir çekirdekleri bulundu. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, “Yassıtepe Höyüğü, İzmir’in kentsel anlamdaki ilk yerleşim alanıdır. Burada 5 bin yıl önceye ait evlerin kalıntılarının içinde ilk kez incir çekirdekleri bulduk. Önemli bir buluntu. Çünkü Anadolu, incirin beşiği ve anavatanıdır. Binlerce yıl boyunca burada incir üretilmiş. Diğer alanlara da yayılmış. İncir çekirdeklerinin şu an için bulunmuş en eski örnekler olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzden 5 bin yıl öncesine ait Anadolu’daki en eski örnekler. Sadece Lübnan’da daha önceki döneme ait fosilleşmiş incir çekirdekleri örnekleri var” ifadelerini kullandı.
‘İZMİR AÇISINDAN ÖNEMLİ’
İncirin Anadolu’nun en eski ve büyük ihraç ürünü olduğunu belirten Doç. Dr. Derin, “İncir, Türkiye’nin önemli ihraç ürünüdür. Neredeyse dünyanın 4’te 1 ihracatını Anadolu’dan biz yapıyoruz. Dolasıyla incire ilişkin böyle bir örneğin Yassıtepe’den çıkmış olması, İzmir açısından önemli. İzmir, incir ve üzümüyle ticaretiyle bilinen bir kent. Yassıtepe bize bu önemli bulguları sundu. İncir çekirdekleri, arkeolojik kazı çalışmalarının bilimsel heyetinde yer alan arkeo-botanist Dr. Özgür Çizer tarafından saptandı. Onun tarafından da yayına hazırlanıyor” diye konuştu.
