Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin kadın kolları Trabzon’da yürüyüş düzenledi. CHP Trabzon İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Nil Bektaş, “Biz kadın olarak hayatın her yerinde emeğiyle, aklıyla, duygularıyla, yetenekleriyle, bilgelikleriyle, varlığıyla merkezi roller üstlenen insanlarız. O halde ülkemizin geleceğinin böylesi emin ellerde ve hiçbir kazanımdan asla taviz vermeyecek şekilde yükselmesi için, sesimizi yükseltmek, kuvvetlendirmek zorundayız…Önümüzde kritik bir dönemeç bulunuyor. Elbirliği, nezaket ve zarafetle bu süreci bizler için kuşkusuz güzel günler, baharlar vaat edenlerle birlikte yöneteceğiz: Yönetmek ve başarmak zorundayız” dedi.
Atapark mevkiinden başlayan yürüyüş Atatürk Alanı’nda son buldu. Katılımın yoğun olduğu yürüyüşte, “Hak, hukuk, adalet”, Meclis’te Hizbullah istemiyoruz” sloganları atıldı.
“SESİMİZİ YÜKSELTMEK KUVVETLENDİRMEK ZORUNDAYIZ”
Açıklamayı okuyan CHP Trabzon İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Nil Bektaş, şunları söyledi:
“Geçmişten bugüne ülkemizde kadınlar ve hakları için mücadele eden farklı aktörler, gruplar, liderler olagelmiştir. Bu mücadeleye omuz veren herkesi şükranla, minnetle anıyoruz. Ülkemizde zaman zaman kadın hakları konusunda geriye düşüşler olsa da nihayet Atatürk ve Cumhuriyetin kadınlara kazandırdığı birçok hakkın halen korunduğunu ifade etmeliyiz. Ancak ifade ettiğimiz geriye gitmelerin önüne geçmek de nihayet hepimizin görevidir. Kadın haklarının, kadın özgürlüklerinin ve kadınlara özgü kazanımların geriye düşmemesi için bu sürecin önemli bir bileşeni olmak durumundayız. Kadınlara karşı ayrımcılığın tecavüzlerin, şiddetin, uyuşturucu çeteleri ve mafya yapılanmalarının, çocuk istismarları ve genç kadınların mağduriyetlerinin, işsizliklerinin, yoksulluk ve yoksunluğun, aşağılanmanın ve ötekileştirilmenin karşısında duruyoruz, cesaretle durmak zorundayız.
Bunlardan hareketle bizler diyoruz ki; kadın umuttur, kadın gelecektir. Güçlü gelenekler nasıl kadınlar tarafından yaratılıyor ve aktarılıyorsa, güçlü bir gelecek de ancak kadınlar eliyle, kadınlar marifetiyle ve yaratıcılığıyla mümkün olabilir. Biz kadın olarak hayatın her yerinde emeğiyle, aklıyla, duygularıyla, yetenekleriyle, bilgelikleriyle varlığıyla merkezi roller üstlenen insanlarız. O halde ülkemizin geleceğinin böylesi emin ellerde ve hiçbir kazanımdan asla taviz vermeyecek şekilde yükselmesi için, sesimizi, yükseltmek, kuvvetlendirmek zorundayız. Bu sesi dinlemek duymak isteyenlerle birlikte olmak, onları desteklemek zorundayız. Değerli dostlar! Önümüzde kritik bir dönemeç bulunuyor. Elbirliği, nezaket ve zarafetle bu süreci bizler için kuşkusuz güzel günler, baharlar vaat edenlerle birlikte yöneteceğiz: Yönetmek ve başarmak zorundayız doğrusu. Bu anlayışla kazanımlarımızı korumak, geleceğe emin adımlarla yürümek ve damgamızı vurmak, umutlarımızı gerçeğe dönüştürmek için güç birliği yapmayı diliyor, bu mücadeleye katılan ve katkı koyan herkese teşekkür ediyor, en içten saygı ve selamlarımızı sunuyoruz.”
