Tezcan Candan: Biz mücadelede el yükseltmeye geldik
ANKARA – Türkiye yerel seçimlere hazırlanırken adayı en çok merak edilen ilçelerden biri Başkent Ankara’nın merkezi Çankaya ilçesi. Yerleşik nüfusu 1 milyonu bulan ama kentin merkezi olması dolayısıyla gündüz nüfusu 3.5 milyona çıkan ilçe, belediye başkan adaylarının gözdesi. CHP’den mevcut belediye başkanı dahil 25 aday adayının bulunduğu ilçede 7 de kadın aday var. Uzun yıllardır verdiği “Kent mücadelesi” ile kamuoyunun yakından tanıdığı Mimarlar Odası Ankara Şubesi eski başkanı Tezcan Karakuş Candan da bu isimlerden biri.
Gazete Duvar’ın Ankara ofisini ziyaret eden Candan, adaylığı için, “Biz mücadelede el yükseltmeye geldik” dedi, nasıl bir Çankaya hayal ettiğini anlattı. Candan’ın öne çıkan değerlendirmeleri şöyle oldu:
BU KENTE BİR ŞEY OLMASIN DİYE GÖZÜMÜZÜN BEBEĞİNDEN SAKINIYORUZ: Mimarlar Odası Ankara Şubesinin mücadelesine de baktığınızda Cumhuriyet değerlerinin korunması, kentin sağlıklı geliştirilmesi var. Bu mücadelede işten atılan arkadaşlarımız oldu. Ben de ihraç edildim. Kent için mücadele eden insanlar olarak bu kenti en iyi planlayacak olan bizleriz. Bu kente bir şey olmasın diye gözümüzün bebeğinden sakınıyoruz. Her birimiz işten atılma, ceza alma pahasına bu kentin parkını, bahçesini, çiçeğini, böceğini korumaya çalışıyoruz. Bizim bu kente zarar verecek bir şey yapmamız namümkün.
BİR KENTİN HAKKINI SAVUNMAK: Bir kentin hakkını savunmaktan bahsediyoruz. Kent hakkı savunusu yerel yönetimlerin kentlilere verdiği tüm hakların kullanılması demek. Bu kentin hakkı var diyoruz. İşsizlerin istihdam edilme hakkı, farklı kültürlerle bir arada yaşama hakkı, eşit temsiliyet hakkı, barınma hakkı, öğrencilerin yurt, çocukların gündüz bakımevi hakkı…
TARİHİ BİR EŞİKTEYİZ: Yerel yönetimlerde değişim talebinin kent hakkı, ranta karşı yürütülen mücadele üzerinden şekillenmesi gerektiğine dair tarihi bir eşikteyiz. Ya böyle devam edecek ya da bu kırılacak.
MÜCADELEDE EL YÜKSELTMEYE GELDİK: Biz mücadelede el yükseltmeye geldik. Bu adaylık sürecini kentler üzerinden sürgit devam eden rant paylaşımı, yaşamalarımızın derdest edilmesi, mutsuz olduğumuz bir kent ortamı yaratılmasına karşı bir müdahale olarak düşünüyoruz. Bu böyle gidecek mi, gitmeyecek mi? Biz gitmesin diye aday adayıyız. Kent savunucuları kenti yönetmeye talip olmuşsa bu ranta karşı verdiğimiz kent mücadelesinde el yükseltmektir. Bu devran böyle gitmesin diye doğrudan müdahaledir.
ÖRGÜTLÜ BELEDİYECİLİĞİ SAVUNUYORUM: Çankaya’nın Bahçeli, Cebeci, GOP, Ayrancı gibi kentsel dönüşüme girebilecek, rezerv alan ilan edilebilecek çok sayıda yeri var. Bu bölgelerde yaşayan insanların mülkiyet haklarını ve yerel yönetimlerin yetkilerini gasp edebilecek bir yasa çıktı. Yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm gibi imar hareketlerinde halkını yalnız bırakmaması lazım. Oda’ya birçok başvuru var, insanlar tutunacak yer arıyor. Yerel yönetim halkına sahip çıkmalı, bunları da örgütlemeli. Dava ise dava, anayasal hakkı kullanmaksa kullanmak… Bunları halkımızla karar vererek yapacağız. Onun için örgütlü belediyeciliği savunuyorum. Kapı kapı örgütleyeceğiz. Çankaya’nın tüm Türkiye’ye örnek olması gerekiyor. Sadece hizmet alan değil, o hizmeti birlikte yapan bir örnek model oluşturacağız.
ODALAR, STK’LAR ÖZNE OLMALI: Ankara, Çankaya öğrenci kenti. 10’dan fazla üniversite var. Bu potansiyelden yararlanmıyoruz. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları belediye yönetimi dışında kalıyor. Bunları özne haline getirecek bir örgütlenme sürecinin oluşması gerekiyor.
CANLI ODAKLI BELEDİYECİLİK: İnsanı, hayvanı, ağacı içine alan canlı odaklı bir belediyecilik istiyorum. Sabah uyandığımızda mutlu olacağımız bir Çankaya. Teknolojiyle uyumlu yapı malzemelerinin kullanılacağı, iklim değişikliğine karşı kendi suyunu üretebilen, yağmur suyunu depolayan, kendi enerjisini üretebilen bir belediye mümkün.
E-BELEDİYECİLİKTE ÇANKAYA ÖRNEK OLMALI: Başkent içinde başkent olan Çankaya gibi bir yerde hala eski sistemle bazı işlerin yürüyor olması kabul edilemez. İnsanlar uzaya gidiyor, yapay zeka var, e- belediyecilik hizmetlerinin oturması, Çankaya’nın örnek olması gerekiyor.
YÜRÜYEN ÇANKAYA: Yürüyen bir Çankaya istiyorum. İnsanların evinden çıkıp keyifle iş yerlerine yürüyerek gidebileceği yürüyüş aksları oluşturmalı. Kentteki dokunuşlar insanları mutlu etmeli, umut vermeli. Atatürk Bulvarı planlanırken Ulus’tan Çankaya Köşkü’ne kadar yürüyebileceğin bir yeşil aks planlanmış. Bunu yapabiliriz. Başka bir Ankara olur o zaman.
KADINLARIN DAHA GÖRÜNÜR OLDUĞU BİR ÇANKAYA: Engellilerin kent yaşamına katılacağı, kadınların sokakta görünürlüğünün artacağı bir Çankaya hayal ediyoruz. Kent merkezi çöküntü alanına dönüşüyor. Bu alanı canlandırmak mümkün. Yayalaştırmayı arttırmak, Sakarya’nın görünür hale getirmek gerek.
SOKAK HAYVANLARI İÇİN VETERİNER ODASI İLE ÇALIŞABİLİRİZ: Sokak hayvanları sorunu da yasaya uygun şekilde çözülmeli. Bir barınak var ama düşük kapasiteli. Barınağı genişletmek, çağdaş bir hale getirmek gerek. Özel barınaklar teşvik edilip denetlenebilir. Sahiplendirmeyi artırmak lazım. Veterinerler Odası ile çalışarak bunu yapabiliriz. Çocukken çevremizde duyduğumuz bir söz vardı, “sana belediye baksın” derlerdi. İhtiyacı olan herkese bakacak bir belediye olmalı. (DUVAR)