Gezegen ısınıyor. Yaşanan bu ısınmanın sonucunda değişen iklim koşulları ise ekosistemlere ciddi ölçüde zarar veriyor. İstilalara karşı daha savunmasız hale gelen ekosistemlerde, biyoçeşitlilik tehdit edilirken, ülkelerde ise hem ekonomi hem de halk sağlığının zarar görmesine neden oluyor.
Konuya ilişkin bilgi veren ve istilacı türlerin ne olduğunu tanımlayan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Serhan Tarkan, “Karşılaştıkları ekosistemi etkin ve hızlı bir şekilde domine eden, yerli olmayan bitki, hayvan ve diğer organizmalar, ‘istilacı türler’ olarak tanımlanıyor. İklim değişikliğinin ekosistemleri daha savunmasız hale getirmesi, küreselleşme nedeniyle zaten artmış olan istila hızını görülmemiş seviyelere yükseltti” dedi.
2022 yılında yapılan çalışmaya göre istilacı türlerin 1960-2020 yılları arasında yol açtığı toplam ekonomik maliyetin, ABD’de 4.5 trilyon doları bulduğu bilgisini veren Prof. Tarkan, “Avrupa ve Asya’nın kesiştiği, benzersiz bir kıtalararası konumda bulunan ve geniş taşıma ağı ile ticaret bağlantılarına sahip olan Türkiye de, biyolojik istilalara karşı son derece savunmasız.
Henüz tamamlanan, yayınlanma aşamasındaki çalışmamız ise, Türkiye’de biyolojik istilaların neden olduğu ekonomik maliyetlerin ilk analizini ortaya koyar nitelikte. Bu çalışmaya göre, Türkiye’de ekonomik zarar meydana getiren yabancı türlerin neden olduğu toplam ekonomik maliyet, 1960-2022 yılları arasında 4.1 milyar dolara ulaşmış görünüyor” ifadelerinde bulundu.
Söz konusu maliyetlerin, ülke genelindeki tüm istilacı türlerin yüzde 10’undan azını kapsadığına vurgu yapan Prof. Tarkan, “Etkilenen sektörler arasında yer alan tarım, 2.85 milyar dolar ile en yüksek toplam maliyeti sırtlanırken, onu, 1.20 milyar dolar maliyet ile balıkçılık sektörü izliyor. Yıllık maliyetlerin zaman içinde üstel olarak artarak 2020-2022 yıllarında yılda 504 milyon dolara ulaştığı görülüyor ve önümüzdeki 15- 20 yılda daha da artması bekleniyor” dedi.
Küreselleşme ve iklim değişikliği, istila hızını artırdı
Biyolojik istilalar, aslında yeni bir durum olmadığına dikkat çeken Prof. Tarkan, “Gezegende yaşamın tarihi boyunca var olmuş olan, doğanın temel ve ayrılmaz bir parçası. Karşı karşıya olduğumuz sorun, biyolojik istilaların, özellikle küreselleşme ve antropojenik etkiler nedeniyle, bugüne dek görülmemiş artışıyla ilgili. Türleşme (coğrafi izolasyon ve yer değiştirme gibi çeşitli doğal süreçler sonucunda yeni ekolojik türlerin ortaya çıktığı evrimsel süreç) yüzlerce veya binlerce yıl sürüyor ve son derece yavaş ilerliyor.
Ancak son birkaç yüzyılda, insanların büyük mesafeleri hızla kat edecek ve daha fazla malzeme taşıyacak teknolojiler kullanmaya başlaması, bu durumu değiştirdi. İnsan ve malzeme hareketinin giderek artması ve hızlanması, çeşitli bitki, hayvan ve organizmaların tamamen yeni ortamlara taşınmasını kolaylaştırdı” bilgisini verdi.
Yıllık masraf 423 milyar dolar
Küresel olarak her yıl, yalnızca zararlı organizmaların kontrolü için, milyarlarca dolar, harcandığına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Serhan Tarkan, “En son dünya ölçeğinde gerçekleştirilen bir çalışma, bu masrafın yıllık 423 milyar dolar olduğunu ortaya koydu. Farklı bir çalışma ise istilacı türlerin yol açtığı maddi hasarlara odaklanıyor. Buna göre, son 50 yılda maddi hasarlar sonucu oluşan maliyet 1.2 trilyon dolar civarında. Ekologlar, artık türlerin ve ekosistemlerin tek bir iklim değişikliği faktörüne nasıl tepki verdiğini daha iyi anlıyorlar” dedi.
İzleme, erken tespit ve hızlı müdahale gerekli
İklim değişikliği karşısında istilacılığa özellikle açık ekosistemlerin hangileri olduğunun tespit edilmesi de önem taşıdığını belirten Prof. Tarkan “Etkileşimlerin nihai sonucunu tahmin etmek oldukça zor olduğundan, durumu izlemek, erken tespit etmek ve gerektiğinde hızla müdahale edebilmek şart. İstilacı türlerin yeni bir ortama başarılı bir şekilde yerleşmesi durumunda, kontrol ve yönetim için çok daha ciddi çabalara, insan gücüne ve ekonomik desteğe ihtiyaç duyulacağı muhakkak” diye ekledi.