İnsan hakları uzmanı Daviz Lopez, batılı ülkelerin eleştiri ve düşmanca eylemlerinin, insan haklarıyla ilgili meselelerde kendi tutarsız duruşlarını ortaya koymaktan başka işe yaramadığını söyledi.
CENEVRE, 26 Ocak (Xinhua) — Uluslararası İnsan Hakları ve Sosyal Kalkınma Derneği danışmanı David Lopez, mutlak yoksulluğun ortadan kaldırılmasında Çin’in büyük ilerleme kaydettiğini ve insan haklarının ileri taşınması konusunda kendine özgü bir yaklaşım geliştirdiğini söyledi.
Lopez bu hafta Xinhua ile yaptığı söyleşide, batılı ülkelerin eleştiri ve düşmanca eylemlerinin, insan haklarıyla ilgili meselelerde kendi tutarsız duruşlarını ortaya koymaktan başka işe yaramadığını kaydetti.
Çin, Salı günü İsviçre’nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin yürüttüğü 4. Evrensel Periyodik Gözden Geçirme toplantısına katıldı. Lopez, toplantının ardından Çin’in insan hakları alanında elde ettiği başarılardan övgüyle bahsetti.
Lopez, “Çin’i ilk kez Nisan 2023’te ziyaret ettim. Beijing, Hangzhou, Chongqing, Yiwu ve Shenyang’a gittim. Ülkede kaydedilen gelişme beni gerçekten etkiledi” dedi.
Lopez, Çin’in aşırı yoksulluğun ortadan kaldırılması konusunda sergilediği muazzam çabalar ve elde ettiği başarılı sonuçların, ülkenin insan hakları alanındaki mevcut başarılarının açık bir göstergesi olduğunu dile getirdi.
Bazı ülkelerin insan hakları alanında eksikleri olduğunu kaydeden Lopez, “Meksika ile ABD arasındaki sınırda sorunlar söz konusu. New York’ta, Paris’te sorunlar mevcut” derken, bunlara rağmen batılı ulusların çelişkili şekilde Çin’e karşı sayısız düşmanca saldırıya girişip şeytanlaştırma taktiklerine başvurduğunu belirtti.
Lopez, “Ne yazık ki Batılı ülkelerdeki insanlar Çin gibi bir ülkenin kültürünü ve çizdiği yolu anlamaya vakit harcamıyor” diye konuştu.
Çin’in batılı kaynaklardan çıkan uydurma insan hakları iddialarıyla adaletsizce hedef alındığını vurgulayan Lopez, “Tüm dünyada 5.000’den fazla askeri üsse sahip olan Çin değil” dedi.
ABD’nin bir yandan Çin’in insan hakları alanındaki itibarını baltalarken diğer yandan da başka uluslara müdahale etmek için askeri ve ekonomik yöntemlere başvurduğunu kaydeden Lopez, Afganistan ve Libya’da devam eden durumlara atıf yaparak bunun açık bir çifte standart örneği olduğunu söyledi.
Filistin-İsrail çatışmasına da değinen Lopez, özellikle yerlerinden edilen çocuklar göz önünde bulundurulduğunda, ABD’nin Gazze’deki insan hakları durumunun kötüleşmesine katkıda bulunduğunu vurguladı.
Lopez, “Bunu teşvik eden ABD’dir. İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu, o yüzden Filistin’de insanları öldürüp bu soykırımı teşvik etmek için saldırgan faaliyetlerde bulunabileceğini söyleyen de onlar” dedi.
Uzman, buna rağmen batı medyasının söz konusu olaylara duyarsız kaldığını da sözlerine ekledi.